Çocukluk ve ergenlikte ses kısıklığına dikkat
Ses telleri, bebeklik döneminden ergenlik dönemine kadar sürekli bir gelişim gösteriyor.
Çocukluk döneminde ses bozuklukları kişinin sosyal gelişiminde, okul ve gelecekteki mesleki başarısında etkili olabiliyor. Son yıllarda yapılan konuyla ilgili tanı, tedavi ve yaklaşım alanlarında önemli ilerlemelerin kaydedildiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ziya Saltürk, “Çocuklarda ses bozuklukları özellikle ergenlik öncesi döneminde fark edilir duruma geliyor. Ailelerin fark etmemesi veya önemsememesi durumunda ergenlik döneminde psikolojik sorunlara yol açabiliyor” dedi.
Ses telleri, bebeklik döneminden ergenlik dönemine kadar sürekli bir gelişim gösteriyor. Bu değişimin sadece ileriye doğru olmadığını, sesin temel frekansını, aralığını ve kontrolünü de içerdiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ziya Saltürk, “Ses gelişimini üç kısımda inceleyebiliriz. İlk dönem 3 yaşına kadar devam eden hızlı gelişim sürecidir. Bunu ergenliğe kadar sürecek yavaş gelişim süreci izler. Ergenlikte ise tekrar hızlı bir gelişim süreci gözlenir ve ses bozuklukları bu dönem ile beraber kendini göstermeye başlar. Ses bozukluklarının görülme oranı yüzde 6-23 arasındadır” açıklamasında bulundu.
Ses bozukluğuna dikkat edilmeli
Gelişim döneminde oluşan ses bozukluklarının kişinin hayatı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabildiğini vurgulayan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ziya Saltürk, “Çocuklardaki ses bozuklukları arasında en sık rastladığımız sorun ses kısılması durumu. Ses kısılmasının birçok nedeni olmasıyla beraber en önemli nedenini nodül oluşturuyor” dedi. Ses bozukluğu olan çocuklara multidisipliner yaklaşım ile yaklaşılması gerektiğini de belirten Doç. Dr. Saltürk, “Çocuklarda ses bozukluğu tanısı için çocuğun ev içinde iletişim kurma yetisinin nasıl etkilendiği, ev dışında iletişim kurup kurmada güçlük çekip çekmediği, evde ve okulda iletişim konusunda ne derece destek alabildiği, konuşmada efor ve zorlanmasının olup olmadığı, kişisel ve sosyal gelişimde sorun yaşayıp yaşamadığı, çocuğun sesi konusunda kaygılarının olup olmadığı ve bu durum, kulak burun boğaz uzmanı, konuşma-dil patoloğu, pediatri uzmanı ve ebeveynler ile birlikte değerlendirilmeli” dedi.
Ergenlikteki ses değişimleri takip edilmeli
Tedavi konusundaki en önemli sorunun çocukların seslerinden çoğunlukla şikayetçi olmamaları ve ailelerin de ergenlik ile beraber seste değişim ve düzelme olacağı düşüncesinde olabildiklerinin altını çizen Doç. Dr. Saltürk, “Tedavi seçenekleri ses hijyeni, bekle gör yaklaşımı, ses ve davranış terapisi ve cerrahidir” açıklamasında bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.