Maktul iş insanlarına ve farklı kişilere benim hasta olduğumu söylüyordu. Ben dükkanda duruyordum bana sesleri geliyordu. Eve gittiğimde yine onun sesleri geliyordu” dedi. Şahin’e kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını belirten Yavuz, “Tamamen beynimin içindeki senaryolara inandım” diye konuştu.

Olay, geçen yıl 4 Temmuz’da saat 12.30 sıralarında Hacı Seyit Ali Mahallesi Hürriyet Caddesi'nde meydana geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Osman Yavuz, kuyumcu babası Halit Yavuz'un yan komşusu kuyumcu Yusuf Şahin'i iş yerinde tabancayla vurarak öldürdü. Olayın ardından kaçan Yavuz, saklandığı evlerinde polis tarafından gözaltına alındı. Osman Yavuz'un kuyumcu dükkanına girdiği ve kaçtığı anlar güvenlik kameralarına yansıdı.

2014 yılında yapılan Lisans Yerleştirme Sınavı'nda (LYS) bütün puan türlerinden Seydişehir 1'incisi olup Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanan ancak 3’üncü sınıfta okulu bırakan Osman Yavuz, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.

NEFRET DUYUP ÖLDÜRMÜŞ

Yavuz ifadesinde, Yusuf Şahin ile herhangi bir husumetinin bulunmadığını söyledi. 5 yıldır Şahin'e nefret duyduğunu anlatan Yavuz, ''Aramızda husumet yoktu. Ben de takıntı oluşturan hareketleri vardı. Nefret ve düşmanlık duygusu uyandıracak tavırları vardı. Bu hareketleri korkuya sebep oluyordu. Bu tavırların ne olduğunu tam olarak açıklayamıyorum. Fakat bende bu duyguyu oluşturdu. Yusuf'a olan nefret duygum, yaklaşık 5 yıldır devam ediyordu. Ben bu duyguyu bastırıyordum. Böyle bir insanın canı benim için kıymetsizdir" dedi.

'ÖLMÜŞ OLMASINA RAĞMEN KULAĞIMA SESLERİ GELİYOR'

Yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından Osman Yavuz hakkında Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bugün görülen davanın ilk duruşmasına Yavuz, SEGBİS ile katıldı. Osman Yavuz savunmasında, “Ben 6 sene önce bipolar bozukluk hastalığına yakalandım. Maktul iş insanlarına ve farklı kişilere benim hasta olduğumu söylüyordu. Ben dükkanda duruyordum bana sesleri geliyordu. Eve gittiğimde yine onun sesleri geliyordu. ‘Çabuk buraya gel’ diye sesleri geliyordu. Sanki kulağımın arkasındaydı. Dükkana giriyordum, bir şey yok. Tekrar eve gidiyordum. Adam ölmüş olmasına rağmen halen de devam ediyor. Ben Yusuf Abiyi severdim. Hastalandıktan sonra sorun olmaya başladı. Olay günü bana manalı bakmaya başladı. Ben dükkana girip çıkarken bana baktığını hissediyordum. İş insanlarına benim hastalığımı söylüyordu. Bana silah gösteriyordu. Benim silahım yoktur. Babamın çekmecede duran silahı vardı. Olay günü babamın çekmecede duran silahını aldım. Kulağıma devamlı sesler geliyordu. Bu nasıl olur, mümkün mü diye düşünüyordum. Bakışları sanki bana cinsel gözle yaklaşır gibiydi. Ben Yusuf Şahin’in bakmasından rahatsız olduğumu kimseye söylemedim. Olay günü babamın silahını aldım. Onun dükkanına girdim ve vurdum. Bana öncesinde silahlarını gösteriyordu. O yüzden kendisinin silahları olduğunu düşünüyordum. Direkt gövdesine doğru ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Ateş ettikten sonra oradan kaçtım. Tamamen beynimin içindeki senaryolara inandım. Öncelikle beraatımı, eğer hakkımda ceza verilecek olursa verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isterim. Cezaevinde zor günler geçiriyorum. Cinnet ve panik atak içerisindeyim. Hiçbir şey bilmiyorum” dedi.

AKIL SAĞLIĞI İNCELENECEK

Cumhuriyet savcısı, Osman Yavuz’un üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti nedeni ile sanığın adli kontrol tedbirinin yersiz kalacağı sonucuna varıldığı ve tutukluluk halinin devamının karar verilmesinin talep etti. Mahkeme heyeti, Yavuz’un tutukluluk halinin devamına ve cezai ehliyetine etki edecek derecede akıl hastalığı veya rahatsızlığı olup olmadığına ilişkin rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.