Yaptığı yazılı açıklamada ziyaretlerle ilgili izlenimlerini aktaran San, şunları aktardı: “ Köy gezilerimize Yukarı Göndelen ve Aşağı Göndelen Köyleri ile devam ettik. Köylülerimize Niğde mitinginden edindiğimiz gözlemlerimizi aktardık. Patates üreticisinden, kiraz ve elma üreticisinin durumundan bahsettik.
Köylülerimiz “bizim durum farklı mı” dedi. Altı yıldır buğdaylarının 65 krş, mısırların 55krş olduğunu geçen yıl bir torba mısır tohumunu 170 TL olduğunu bu yıl aynı tohumu 240 TL ye aldıklarından bir hafta içerisinde gübreye 3 kez zam geldiğinden yakındılar. Sevindiren bir tek şey var bu iki köyümüzde yabancılara toprak satışı olmamış. Mazot fiyatlarının yüksek olmasından dolayı toprağını verimli şekilde işleyemiyor. En kısa yoldan ekim yapmaya çalışıyor buda verim kaybına neden oluyor. Girdi fiyatları düşerse köylümüz daha çok çalışacak daha çok verim alacaktır. Dışarı bağımlılığımız azalacak kendi kendine yeten ülke konumuna gelecektir. Saman ithalatından kurtulacaktır. Saman ve kaba yem üretiminin artması yem fiyatlarını düşürecektir. Bunların hepsi birbirine bağımlıdır. Bu dengeyi sağlayamadığınız zaman yem fiyatları fırlıyor süt üreticisi zarar ediyor zarar eden süt üreticisi de elindeki süt ineğini kestirmek zorunda kalıyor. Ülkemizde et, canlı hayvan, süt, krema ithal eder durum da kalmaktadır. CHP bu dengeyi sağlayacak çiftçimize söz verdiğimiz mazotu 1,5 TL’ye düşürecek dengeli tarım ve hayvancılığı hayata geçirecektir. Biz bunlardan daha iyi yaptığımızı halkımıza göstereceğiz. Kendilerine rant üreten değil halkımızı üretime katarak büyüyen bir Türkiye hedefimizdir. Köylülerimizin en büyük endişesi kullandıkları kredi faizlerinin yükselmesinden korkuyor. Kredi kartlarındaki faizi hiç düşünmüyorlar asgarisini yatırıyorlar. Hiç hesaplamadan yaptıkları bir ödeme bu yıllık bileşikte %60 geliyor. Halkını bankaların önüne atıp soyduran bir hükmet olabilir mi? Kart parası, hesap parası %10 la para toplayan %60 la para satan bankalara dur demek için geleceğiz. Köylüyü bu rant zincirine bağımlılıktan kurtaracağız. Üretene destek olacak olacağız. İthal edene değil ihraç edene destek olacağız.
Köylülerimizle yaptığımız bu konuşmalardan onları daha iyi anlıyor ve CHP’nin görüşlerini daha çok benimsediklerini görüyoruz. Bizleri mutlu eden bir gelişmekte olduğunu görüyoruz.
Gece köy ziyaretinden gelirken saat 22.30 sularında bir arkadaşımızı evine bıraktık. Eski buğday pazarı ve Atatürk Lisesi önünde polis kardeşlerimiz trafik kontrolü yapıyorlar. Yapılan bu çalışmalar bizlerin daha güvenilir bir şehirde yaşam sağlamak için yaptıklarını biliyoruz. Polis memuru bizleri durdurdu evrakları istedi verdik. Kontrole götürdüler incelediler. Alkol muayenesi için bize doğru gelirken başka bir araç geldi durdu. Polis memuruna ismiyle hitap ederken polis memuru da ona “Ooo hocam nasılınız” muhabbeti yaptılar ve o araç gitti. Bize alkol testi yapan polis memuruna sordum. Bize alkol testi yapıyorsunuz, giden kişilere neden alkol testi yapmadığını sordum. Onlar alkollü olabilirler siz tanıyorsunuz diye onların ne ayrıcalığı var dedim. Kanunlara herkesin uyması gerekmektedir kimsenin ayrıcalığı olamaz. Devlet adaleti eşit dağıttığı sürece kendisini güvende hisseder. Birilerin tanıdığı var diye geçip gitmeye hakkı olmadığını belirtmek isterim. Geceyi bu olayla tamamladık.”