Tamamen kendi mühendislerimizin ürünü olan bu eser ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlamanın yanında Çoruh Vadisi’ni taşkınlardan koruyacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yusufeli Barajı 3 Milyonuncu Beton Dökümü, Bayburt Demirözü Sulaması, Rize Merkez ve Güneysu İlçeleri ve Taşlıdere Vadisi Islahı 5. Kısım Hizmete Alma Töreni'ne video konferans sistemi ile bağlandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden tören alanına bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yusufeli Barajı'nın ekonomiye yılda 1,5 milyar lira katkı sağlayacağını açıkladı.
“Ekonomimin çarkları yeniden tam güç dönmeye başladı”
Milletin hayır duasını alacak eserler bırakmanın nasip işi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan ”Ülkemizi kavgada, döğüşte, polemikte, küçük hesaplarda değil, hizmet siyasetinde yarışılan bir iklime taşımış olmayı en önemli başarımız olarak görüyoruz. Bu büyük değişimi kavrayamadığı için hala hizmet, eser, proje siyaseti ile değil, milletin ortak değerlerini istismar ile ayakta kalmaya çalışanları tebessüm ile seyrediyoruz. Dünya korona virüs salgının pençesinde kıvranırken biz her biri kendi alanında çığır açacak eserlerin yükselişinin sevincini yaşıyoruz. Çanakkale'de 2023 metre orta açıklığı ile dünyanın en büyüklerinden birisi olacak köprümüzün 18 Mart zaferini temsil eden 318 metrelik kulesinin son bloğunu yerleştirdik. GAP'n en büyük projelerinden Ilısu Barajı'nı ki, yeni adı, temel atmasından şuana gelişine kadar çok emeği geçmiş olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu olan bu barajı tamamlamak ta yine bize nasip oldu” diye konuştu.
Pandemi döneminde yapılan hastanelerden ve Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak hayata geçirilen Yassı Ada'dan bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da dün hizmete alınan 9 şehirdeki 10 millet bahçesini hatırlattı. Erdoğan, “Görüldüğü gibi salgın dönemini sağlıkta, gıda ve temizlik ürünleri tedarikinde, kamu düzeninde başarıyla yöneten Türkiye kutlu yürüyüşüne de asla ara vermemiştir. Planladığımız normalleşme takvimini sağlığımızdan ve ülkemizin önceliklerinden taviz vermeden dengeli bir şekilde hayata geçiriyoruz. Ekonomimin çarkları yeniden tam güç dönmeye başladı. Maske, mesafe, temizlik kurallarına uygun şekilde hayatı hızla her alanda normal ritmine kavuşturuyoruz, onun için de işte cumartesi-pazar günlerini de artık kısıtlama noktasında serbest olarak ilan ettik, vatandaşlarımızın rahatlıkla sokağa çıkabilmelerinin yolunu da açtık. Ama maske, mesafe, temizlik, buna çok dikkat edeceğiz. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki normalleşme adımlarına uygun şekilde ihracatta, turizmde, ticarette çok güçlü gelişmeler bekliyoruz. Son aylarda salgına karşı alınan tedbirler nedeniyle yaşadığımız kayıpları telafi etmenin çok ötesinde hedeflere sahibiz. Geleceğimize ümitle bakmamız için pek çok sebebimiz var. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye' hedefine ulaşmaya dünden daha yakın ve daha kararlıyız. Bizim büyüklüğümüz nüfusumuzun çokluğundan, ekonomimizin rakamlarından, silahlarımızın menzilinden, şehirlerimizin şatafatında ibaret değildir ve olmayacaktır. Türkiye sanayisi, teknolojisi, tarımı, ticareti, hizmet alt yapısı yanında asıl insani duruşu ile büyük bir devlet olduğunu salgın sürecinde tüm dünyaya göstermiştir. En önemli gücümüz olan birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız sürece Allah'ın izni ile bizi yolumuzdan alı koyacak hiçbir engel görmüyoruz” şeklinde konuştu.
“Ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlayacak”
Türkiye'nin kalkınma mücadelesinde barajların sembolik bir önemi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu ülke yıllarca Allah'ın bir lütfu olan sularının kontrolsüzce topraklarından akıp gitmesini seyretmiştir. Tarım arazileri susuzluktan çatlarken, şehirlerde yaşayan insanlar susuzluktan kavrulurken, yağış dönemlerinde seller önüne gelini götürürken, velhasıl Türkiye'nin bileklerine geri kalmışlık prangası vurulmuşken biz kendi insanımızın değerlerine savaş açanlarla uğraşıyorduk. Baraj inşası işte bu geri kalmışlıktan, özellikle kurtuluş mücadelesinin adeta sembolüydü. Rahmetli Adnan Menderes'in iktidara gelir gelmez öncelik verdiği konulardan birisi baraj inşası olmuştur. Rahmetli Demirel de yıllarca siyasetini baraj teması üzerine kurmuştur. Ağır sanayi mücadelesi ile gönüllerde taht kuran Erbakan hocamızın gündeminde de bu konunun özel bir yeri vardır. Buna rağmen 2003 yılına geldiğinde Türkiye toplam 276 baraja ancak sahip olabilmişti. Biz 18 yılda bunun üzerine 585 yeni baraj inşa ettik. 2003'ten önce ülkemiz toplam 105 suyun gücünü elektriğe dönüştüren hidroelektrik santrali inşa edebilmişti, biz 18 yılda 576 hidroelektrik santralini daha ülkemize kazandırdık. Göletlerimizin sayısı 228'iken bunun üzerine 329 gölet daha ilave ettik. İçme suyu tesislerinin sayısı 84'ken, biz 247 ilave tesisi daha insanımızın hizmetine sunduk. Sulama ve taşkın koruma tesislerinin sayılarını da 2 kat artırdık. Böylece Türkiye'nin su potansiyelini en verimli şekilde kullanmasını sağlayacak büyük bir yatırım seferberliğini hayta geçirdik. Ülkemizin en büyük bölgesel kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi bünyesindeki projelerin çok önemli bir bölümü bizim dönemimizde inşa edildi. GAP kapsamındaki sulanan arazi büyüklüğünü yüzde 19'dan yüzde 53'e çıkartarak Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki mümbit toprakların verimliliğini artırdık. Bugün de bir başka iftihar projesi Yusufeli Barajı'nın 3 milyonuncu metreküp beton dökümüne şahitlik ediyoruz. Toplum 4 milyon metreküp beton ile inşa edilecek Yusufeli Barajında böylece dörtte üçlük gerçekleşmeyi geride bırakmış oluyoruz. Çoruh Nehri ve yan kolları su bakımından çok haraketli bir havzadır. Halen bu havzada 2 bin 500 megavat kurulu güce sahip 50 elektrik üretim tesisi faaliyet gösteriyor. Çoruh Nehri üzerinde gerdanlık gibi dizili olan Muratlı, Borçka, Derinel gibi her biri devasa büyüklükteki baraj ve elektrik santralleri ülkemize hizmet veriyor. Önümüzdeki yılın Nisan ayında tamamlamayı planladığımızın 540 megavat kurulu güce sahip olacak Yusufeli Barajı bu gerdanlığın adeta imamesi durumundadır. Barajımız toplamda 275 metreyi bulacak metresi ile 100 katlı bir binanın yüksekliğine eşdeğerdir. Yusufeli Barajı'nın tutacağı suların kontrollü salınımı ile havza üzerindeki diğer barajların elektrik üretimi de yüzde 10 artacaktır. Tamamen kendi mühendislerimizin ürünü olan bu eser ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlamanın yanında Çoruh Vadisi'ni taşkınlardan koruyacaktır. Baraj ile birlikte yollar, köprüler, menfezler, tüneller ve elbette yeni Yusufeli ilçemiz de inşası devam ediyor. Bir başka ifade ile burada yepyeni bir hayat alanı kuruluyor. Kontrolüne gittiğimizde bu eser nadide bir eser. Bu dağların arasında böyle bir eserin yapılmış olması, bunu Türk firmalarının, Türk mühendislerinin, Türk işçilerinin yapmış olması bizim ayrı bir övünç kaynağıdır” ifadelerini kullandı.
Rize merkez Güneysu ilçesinin kendi ilçesi olduğunu belirten ve Taşlıdere Vadisi Islahı Projesi'nin beşinci etabının da hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, “Bugüne kadar 58 ıslah projesini hayata geçirdiğimiz Rize'de açılışı yapılan tesisle 9 meskun mahal ve bin dekar tarım alanı daha taşkın riskinden korunmuş oluyor. Bayburt Demirözü Sulaması ise 18 yerleşim yerindeki 113 bin dekara yakın arazinin verimini artıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Artvin Rize ve Bayburt'a bağlanarak yapılan hizmetler hakkında bilgi aldıktan sonra açılışlarını yaptı.