Soğukların artmaya başlamasıyla grip, nezle, farenjit, sinüzit gibi hastalıklar da yavaş yavaş artmaya başlıyor. Bu tür üst solunum yolu enfeksiyonlarında sıklıkla burun tıkanıklığı, halsizlik, hapşırık, burun akıntısı gibi olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Bu etkileri ortadan kaldırmak için hangi besinlerin tüketilmesi gerektiği genelde biliniyor ancak hangi gıdalardan uzak durulması gerektiğinin üzerinde pek durulmuyor. Oysa soğuk algınlığı şikayetlerini tetikleyecek besinlerden kaçınmak, bu hastalıkları hafif şekilde atlatmak açısından önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aslıhan Altuntaş, üst solumun yolu enfeksiyonlarında uzak durulması gereken besinler hakkında bilgi verdi.
Histamin içeren besinlere dikkat!
Grip, nezle, farenjit, sinüzit gibi durumlarda doktora başvurulduğunda antihistaminik ilaçlar verilir. Çünkü üst solumun yolu enfeksiyonları ve alerjilerde vücutta oluşan şikayetlerden sorumlu olan madde histamindir. Histamin vücutta arttığı zaman bu olumsuz durumlarla karşılaşılır. Dolayısıyla soğuk algınlığı durumlarında histamini azaltacak, histamin içermeyen ya da histamin salınımını artırmayan besinleri tüketmek gerekmektedir. Bazı besinler doğal olarak histamin içermektedir. Bazı besinler histaminin vücutta artmasına sebep olmaktadır. Bazı besinler ise histamini parçalayarak kandaki miktarının artmasına sebep olmaktadır.
Soğuk algınlığında eski peynirlerden uzak durun
Histaminden zengin olan besinlerde ilk sırada mayalı besinler bulunmaktadır. En çok mayalı alkollü içkiler uzak durulması gereken içeceklerdir. Mayalı gıdalardan turşu, sirke, yoğurt, ayran histamini ve histaminin vücutta salgılanmasını artırmaktadır. Ancak bunların fayda-zarar dengelerini ayarlamak, tüketimi tamamen kesmek yerine sınırlandırmak, böylece bağışıklığı güçlendirici faydalarından da mahrum kalmamak doğru olacaktır. Sucuk, pastırma, sosis, salam gibi işlenmiş etler de histaminden zengin gıdalardır. Sadece soğuk algınlığı zamanlarında değil, sağlıklı beslenmek adına da zaten bu işlenmiş gıdalardan uzak durmak gerekir. Peynirler de dikkat edilmesi gereken besinler arasındadır. Özellikle histamin içeriği en yüksek olan eski peynirlerdir. Bu nedenle sert ve pastörize peynirleri günde 60-90 gramı aşmadan tüketmek gerekmektedir. Sebzelerden de ıspanak, domates ve patlıcan histamin içeriği zengin besinlerdendir. Ancak sadece soğuk algınlığı durumlarında da olsa bu sebzeleri hiç tüketmemek değil tüketimini sınırlamak daha doğru olacaktır. Tütsülenmiş besinlerden özellikle balıklar histamin açısından zengindir. Dolayısıyla soğuk algınlığı durumunda tütsülenmiş balıklar değil daha çok taze olanlar tercih edilmelidir.
Çikolata soğuk algınlığı şikayetlerini artırıyor
Çikolata histamin salgılatılmasına yol açtığı için soğuk algınlığı durumlarında çikolata tüketilmemelidir. Bunun yanında çikolatanın içerisinde rafine şeker bulunmaktadır. Rafine şekerin histamini artırıcı etkisi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini engelleyici özelliği nedeniyle rafine şeker içeren tüm gıdalardan uzak durulması önemlidir. İnek sütü de histamin salgılatan besinler arasındadır. Soğuk algınlığı durumlarında inek sütü yerine belki keçi sütü tercih edilebilir. Bunun yanında yoğurt ve kefir de mayalı ve histamin içeriği fazla olan gıdalardandır. Dolayısıyla hasta iken süt değil yoğurt ve kefiri tercih edip bunu da günde 400 ml ile sınırlandırmak gerekmektedir. Bunların yanında ananas ve papaya da histamin salgısını artıran besinlerdir. Kabuklu deniz ürünleri aynı şekilde histamin salgılatmaktadır. Dolayısıyla soğuk algınlığına yakalandıysanız midye gibi besinlerden de uzak durmanız gerekmektedir. Ana kaynağı buğday olan glüten de histamin salgısını artırdığı için soğuk algınlığı dönemlerinde mümkünse glüten içeriği az olan siyez ekmeği tercih edilebilir. Ayrıca buldur pilavı tüketilecekse siyez buğdayının seçilmesinde fayda vardır.
Yeşil çay iyi gelmiyor
Soğuk algınlığı durumlarında yeşil çay, siyah çay ve mate çayı da soğuk algınlığı dikkat edilmesi gereken içecekler arasındadır. Bu çaylar vücutta soğuk algınlığı komplikasyonlarının daha çok yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunların yerine ıhlamur, adaçayı gibi hastalık bulgularının iyileşmesine yardımcı olacak çayların tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.