Günay, mantar zehirlenmeleri noktasında gazetecilere yaptığı açıklamada, zehirlenmenin doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan şapkalı mantarların taze, kurutulmuş veya konserve olarak çiğ veya pişirerek yenmesi sonucunda gelişen ve ölümle de sonuçlanabilen ciddi bir tıbbi olay olduğunu söyledi. .Mantar zehirlenmelerinin, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yağışların bol olduğu mevsimlerde görüldüğünü ifade eden Günay, Ereğlililerin doğal alanlarında yetişen zehirli mantarların bulunduğunu unutmaması gerektiğine dikkat çekti.
Mantar zehirlenmelerinin belirtilerinin başında sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma ile terlemenin geldiğini belirten Günay, mantar zehirlenmelerinden korunması noktasında şu ifadelere yer verdi: “Zehirlenmelerin önemli bir kısmı esasında çok basit önlemlerle engellenebilecek niteliktedir. Bu çerçevede, mantar zehirlenmeleri de çok basit bir şekilde önlenebilecek bir zehirlenme tipi olup zehirlenmenin engellenmesindeki tek çare de doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi; bunun yerine kültür mantarının tercih edilmesidir” dedi.
Günay son olarak, “Pişirilen mantarda zehir yok olur, Sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehri alınır, Kurutulmuş mantarın yenmesiyle zehirlenme olmaz, Çayırlarda yetişen mantarlar zehirli değildir, Mantar koparıldığında rengi değişmezse mantar zehirsizdir; mantarın iç kısmı mavileşirse bu mantar zehirlidir, Ağaçlardaki mantarlar zehirsizdir, Zehirli mantar gümüş kaşıkla pişirilirse kaşık kararır, Salyangozlar zehirli mantarları yemezler” algılamalarının yanlış olduğunu kaydetti.