AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, Meclis'e başörtüsü ile girme kararına ilişkin, "Hac ziyaretim sırasında o manevi atmosferi aldıktan sonra, Peygamberlerimizin izini orada gördükten, Hz. Muhammed'in evinin hemen kenarında namaz kılma fırsatı bulduktan ve Allah'ın 'evim' dediği mekanı ziyaret ettikten sonra, başörtüsünü çıkarmak benim için gerçekten çok ağır olacaktı" dedi.
Eşi ve çocuğuyla birlikte Mevlana Müzesi'ni ziyaret eden Samancı, burada yaptığı açıklamada, hac ziyaretini gerçekleştirdiğini, çok güzel duygular içinde kutsal topraklardan döndüğünü söyledi.
Bu güzel duyguları Allah'ın herkese nasip etmesini dileyen Samancı, "Müthiş bir atmosferdi. Manevi havanın çok yoğun hissedildiği, dünyevi işlerden uzaklaştığınız farklı bir atmosfer. Allah inşallah arzu eden herkese nasip etsin. Daha önce hiç gitmemiştim, bu ilk gidişimdi. İlk olmasının heyecanı da çok farklı oldu gerçekten" diye konuştu.
Samancı, hac ziyaretinin başörtüsü konusundaki kararını almasında büyük etkisinin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hac ziyaretim sırasında o manevi atmosferi aldıktan sonra, Peygamberlerimizin izini orada gördükten, Hz. Muhammed'in evinin hemen kenarında namaz kılma fırsatı bulduktan ve Allah'ın 'evim' dediği mekanı ziyaret ettikten sonra, başörtüsünü çıkarmak benim için gerçekten çok ağır olacaktı. Türkiye'ye döndükten sonra gerek Meclis'teki şartlar olsun, gerek mevzuat olsun, gerek iç tüzük olsun herhangi bir sıkıntı olmadığını düşündük ve bu şekilde irademizi ortaya koyduk. Bundan sonra da inşallah Meclis çalışmalarına başörtülü şekilde devam etmeye karar verdik."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsü ile Meclis'e girmek isteyenlerin arkasında duracağını beyan ettiğini anımsatan Samancı, Başbakan'ın bu konudaki desteğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
"Allah'a şükürler olsun bugünleri de gördük"
Samancı, geçmiş dönemlerde başörtüsü konusunda çok büyük sıkıntılar yaşandığını, kadınların bu nedenle birçok alanda çalışma fırsatı bulamadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Kadınlarımız, kızlarımız inançlarının gereğini yerine getiremediler, yaşamlarına yansıtamadılar. Daha önce Meclis'te Merve Kavakçı olayı yaşanmıştı. Yemin etmesine dahi fırsat verilmedi. Meclis'te bulunma fırsatı bulamamıştı, ama şimdi Türkiye çok değişti. Demokratikleşme bağlamında baktığınız zaman, kıyaslanamayacak derecede fark var. Türkiye'de yaşayan herkes bunun farkında, bilincinde. Bu farkı gördükten sonra, hala bu iradenin ortaya konulmasında tereddüt yaşanması biraz anlamsız olurdu. Özellikle bizim gibi milletvekili veya siyasi temsilci niteliğinde olan arkadaşlarımızın tereddüt yaşamasının bir anlamı olmazdı. Allah'a şükürler olsun bugünleri de gördük. İnsan hakları ve özgürlükler açısından insanları din ve vicdan hürriyeti gereğince yaşam ve inançlarının gereğini yerine getirebilmesi bağlamında hiçbir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz. Bizden farklı düşünen arkadaşlarımız da var, olacak. Aile içerisinde bile zaman zaman fikir ayrılıkları yaşanabilir. Burada önemli olan, herkesin karşısındakinin görüşlerine saygı duyması ve anlayışla karşılaması."
"Herkes çok sevindi"
Bu kararı verdikten sonra çok olumlu tepkiler aldığını dile getiren Samancı, "Telefonum hiç susmuyor. Şu ana kadar aldığımız telefonlarda herkes olumlu tepkiler gösterdi, tebrik etti. Herkes çok sevindi, hatta duygulananlar oldu. Çok müthiş bir atmosfer oluştu, bizim için de güzel bir motivasyon oldu" ifadelerini kullandı.
"Biz şu anda olağanüstü bir şey yapmıyoruz, normalde olması gereken şeyleri yapıyoruz" diyen Samancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de insanların kılık kıyafetleriyle oynandığı karanlık dönemlerde başörtüsü olağanüstü bir hal gibi ortaya atılmıştı. Şimdi biz bu olağanüstü durumu tamamen olağan duruma dönüştürmeye çalışıyoruz. Dönüştürdük de Allah'a şükür. Başbakanımız demokratikleşme paketini açıkladı. Bu paketle kamu kurum ve kuruluşlarındaki başörtüsü probleminin tamamen ortadan kaldırılacağını beyan etti. Bu bağlamda da uygulamalar hiçbir sıkıntı olmadan devam edecek. Yüzde 99'un 'Müslümanım' dediği bir ülkede başörtüsünün kesinlikle olağanüstü bir olay gibi algılanmaması gerekiyor. Daha önceki davranış ve söylemlerimiz nasılsa aynı şekilde devam edeceğiz. Bundan sonraki hal ve hareketlerimizde hiçbir değişiklik olmayacak. Biz sadece inancımızın gereği olarak bunu yaşamımıza yansıtıyoruz ve Allah'ın emri olarak da başörtümüzü takıyoruz."
"Bir zamanlar hayal olan şeyler şu anda yaşadığımız hallere büründü"
Başörtüsü serbestisi konusunda Başbakan Erdoğan'a katkılarından dolayı teşekkür eden Samancı, şunları söyledi:
"Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum. Onun dik duruşu, iradesi; Türkiye'yi nereden nereye getirdi. Bir zamanlar hayal olan şeyler şu anda yaşadığımız hallere büründü. Bundan 15-20 yıl öncesine baktığınız zaman, bana 'Meclis'e başörtülü girer misiniz' deseler; herhalde 'hayal' derdim. Ama Başbakanımızın demokratikleşme, hak ve özgürlükler noktasında attığı adımlar, koyduğu irade sayesinde bugün Allah'a şükürler olsun ki; herkes istediği gibi yaşıyor, giyiniyor ve biz de başörtüsü ile Meclis'e devam edeceğiz. Herkes istediği gibi giyinecek, başörtüsünü takacak."