Arap coğrafyasındaki nüfus ile tarihi ve inanç kardeşliğimize dikkat çeken KONSİAD Konya Şube Başkanı Aydın, "Coğrafyadaki üretimin ekonomik büyüklüğü, yaklaşık 3 trilyon dolar. Bu kardeşliğimizi ekonomi ve ticaret alanında berekete ve ortak kazanca çevirmek zorundayız" dedi.
1. Türk Arap Ekonomi Zirvesi (TURAB), geçtiğimiz günlerde Mersin'de düzenlendi. 17 ülkeden 250 kişilik heyet ve 22 şehirden 300 civarında iş adamının iştirak ettiği zirveye, Konyalı Sanayici ve İşadamları Derneği'de (KONSİAD) heyet olarak katıldı.
Zirveyi yaptığı yazılı açıklama ile değerlendiren KONSİAD Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Aydın, 370 milyonluk nüfusa sahip Arap Coğrafyası'nın yıllık 3 trilyon dolarlık üretim ile büyük bir ekonomik güce sahip olduğuna dikkat çekerek; "Tarihi bağlantılarımız olan bu coğrafyada daha fazla barış ve istikrarın gelişmesi adına hükümetimiz her türlü çaba ve gayreti göstermekte. İnancımız gereği kardeşiz. Bu kardeşliğimizi ekonomi ve ticaret alanında ortak kazanca çevirmek zorundayız. KONSİAD olarak burada STK''lara büyük görevler düştüğü kanısındayız. Bu düşünceden yola çıkarak, benzer bir çalışmanın Konya'da veya katılımcı ülkelerin her hangi birinde yapılması noktasında çalışmalarımıza başladık" dedi.
Başkan Aydın, Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği ile ilgili ise şunları söyledi; "Türkiye'nin Arap ülkelerine yaptığı toplam ihracat 2002 yılında sadece 3.2 milyar dolarken 2016 yılında bu rakam, 30 milyar doları aşmıştır. 2002 yılında sadece 1,5 milyar dolar olan Türkiye'nin Arap ülkelerinden ithalatı ise 2016 yılında 10 milyar doları aşmıştır. Yine 2002 yılında ülkemize Arap ülkelerinden gelen toplam turist sayısı 400 bin civarındayken 2016 yılında bu rakam da 2,5 milyonu aştımıştır. Bu veriler yeterli mi? KONSİAD Konya Şubesi olarak bu ticaret hacmini yeterli bulmuyoruz."
İslam coğrafyasının dünyanın en zengin ve verimli enerji kaynaklarına sahip olduğunu hatırlatan KONSİAD Konya Şube Başkanı Aydın açıklamasında; "Bugün dünya geneline baktığımızda İslam coğrafyasına kan, acı ve gözyaşı hakim. Yaşananlar Müslümanların kaderi olamaz. Bunu tersine çevirmenin tek yolu, Müslümanların birleşmesinden geçer. Bu anlamda iş dünyası içerisinde neler yapması gerektiği konusunda daha fazla kafa yormalıdır" ifadelerini kullandı.