TMO’nun yeni alım politikasını çiftçinin olumlu karşıladığını belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, "Çiftçimiz bu yıl buğday ve arpadan çok memnun kaldılar. Bu durum ekim sezonuna da yansıdı. Bugünlerde yoğun bir buğday ve arpa ekimine ilgi olduğunu söyleyebiliriz'' dedi.
2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya Ovası’nda, verimli geçen hububat sezonunda 2,5 milyon ton buğday üretildi. Danelik mısırda da 1 milyon 700 bin dekarın üzerindeki alanda 3 milyon tonu bulan rekolte kazanıldı. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası çiftçisinin geçen sezon verimi ve TMO’nun yeni alım politikası üzerine buğday ve arpa ekimine ağırlık verdiğini belirterek, "Konya Ovası ülkemizin buğday ve arpa yönünden en önemli üretim bölgesidir. Bölgemizde yaklaşık 700 bin hektarlık alan buğday, 350-400 bin hektarlık alanda da arpa ekimi söz konusu. Bu da ülke ekim alanlarının yüzde 10’una karşılık geliyor. Geçen yıl buğday ve arpa yönünden iyi bir sezon yaşadık. Çiftçimiz özellikle TMO’nun uyguladığı yeni alım politikasına da çok olumlu tepki verdi. Bu yıl buğday ve arpadan çok memnun kaldılar. Bu durum ekim sezonuna da yansıdı. Bugünlerde yoğun bir buğday ve arpa ekimine ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle diğer ürünlere göre buğdayın getirisinin daha iyi konuma gelmesi, üretiminin kolay olması, devlet desteklerinin de daha buğday üzerine yoğunlaşması üzerine oldukça bir ilgi olduğunu söyleyebiliriz. Bizim tahminimizce geçen yıla göre buğday ve arpa ekim alanında artış olacağını öngörüyoruz. Buğday ve arpa ekiminde en önemli şey yağışların durumu ve sağlıklı çıkış. Özellikle bölgemizde yüzde 30’luk bölümde sulu tarımda buğday tarımı yapılıyor. Yüzde 70’inde kuru tarım var" diye konuştu.
Konya Ovası çiftçisinin baharlık ürünlerin hasadının ardından buğday ektiğini aktaran Soylu, "Geçtiğimiz günlerdeki yağışlı hava periyodunu yakalayan çiftçilerimiz ekimlerini gerçekleştirdi. Hatta çıkışlar da oldu ama bir kısım çiftçilerimiz de yeni yeni ekim yapıyor. Sulu tarımda şeker pancarı, mısır, patates gibi baharlık ürünleri hasat eden çiftçilerimiz, bunların yerine hızlı bir şekilde ekim işlemlerini gerçekleştiriyorlar. İnşallah geçen yılki gibi sağlıklı bir çıkış sağlarız bu da yüksek rekolte şeklinde ülkemizde ciddi bir rahatlama sağlar. Buğdayda kendi kendimize yetecek bir ülkeyiz. Un ve unlu mamul sanayimiz de çok gelişmiş durumda. Biz ne kadar çok üretirsek onu değerlendirecek bir alanımız var. Rekoltenin yüksek olması bizi dış piyasalarda da daha güçlü olmamıza, ürün fiyatlarının belli bir stabilde kalmasına yol açması nedeniyle oldukça önemli. Tarımın kalbi buğday, diyebiliriz. Buğdayın karlılığı her zaman devam etmesi, ülke gıda güvenliği açısından son derece önemli" dedi.