Kamalak, Saadet Partisi İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, hükümetin Türk dış politikasını yanlış bulduğunu söyledi.
Avrupa Birliği'ni ''Haçlı Birliği'' olarak tanımlayan ve Türkiye'ye ''İslam Birliği''ni öneren Kamalak, şöyle konuştu:
''Suriye'de 20 bin küsür insan can verdi ve bunların hiç birinin burnu bile kanamadan Suriye problemi halledilebilirdi. Tıpkı milli görüş partilerinin Fas'ta bir tek insanın burnunu kanatmadan demokrasiye geçtikleri gibi. Arap Baharı'nın yaşandığı Tunus'ta oradaki milli görüş partisinin hocamızın dışarıdaki öğrencileri tarafından kurulan Nahta Partisi mensuplarının meseleye el koyup kansız ve darbesiz bir biçimde demokrasiye geçtikleri gibi. Suriye'de de aynı durum olabilirdi.''
Kamalak, iktidarın Suriye ile ilgili bağımlı bir dış politikanın ürünü olarak yaptığı hesabın yanlış çıktığını öne sürerek, baştan beri bu konuyla ilgili uyarılarda bulunduklarını ifade etti.
Türkiye'nin bir savaşa sürüklenmek istendiğini savunan Kamalak, ''Suriye üzerinden iki büyük İslam ülkesi Türkiye ve İran karşı karşıya getirilmek isteniyor. Türkiye'nin bu oyuna gelmemesi gerekiyor'' diye konuştu.
Kamalak, Türkiye'nin hatta bütün dünyanın ''Türkiye'nin Ortadoğu'da Suriye üzerinden bir savaşa sokulmak istendiğinden'' hemfikir olduğunu ileri sürdü.
''Eğer Türkiye, savaşa sürüklenmek istenmiyorsa, Suriye sınırına yığdığımız askeri birlikler neyin nesi?'' diyen Kamalak, şöyle devam etti:
''Efendim, 'kuzey Suriye'de Türkiye aleyhine bir takım oluşumlar meydana geliyor, ona müsaade etmeyiz' diyorlar. Bundan 20 yıl kadar önce kuzey Irak'ta da benzeri oluşumlar meydana gelirken o zamanki yönetimler de kuzey Irak'ta 'Türkiye'nin aleyhine oluşacak bir teşekküle imkan vermeyiz' diyorlardı. Ama milli görüş yine haykırıyordu, 'çekiç gücü oraya getirmeyin diyordu, yanlış yapıyorsunuz' diyordu.
Türkiye'nin de desteğiyle çekiç güç kuzey Irak'a konuşlandırıldı. Ya sonra! Terör örgütü orada nema buldu, genişledi, kök saldı. Peki Türkiye müdahale edebiliyor mu? Büyük dostlarımızın izni olmadan yazık ki, müdahale etmesi mümkün değildi. Şimdi daha beter. Türkiye'nin desteğiyle, yanlış politikasıyla kuzey Suriye oluşmuş durumdadır.''