Mustafa Özyıldız
EREĞLİ İL OLABİLİR Mİ ?
Ereğli siyaset gündemi giderek yerelden çok genel üzerinde yoğunlaşmaktadır. aktif Siyasete katılım profilinin ise 35 yıldır giderek düştüğünü gözlemleyebiliriz. Peki, bunun yerel anlamda sebebi nedir?
1. Öncelikle Ereğlili iş adamları ve ileri gelenleri 35 yıldır doğrudan siyasi yarışta bulunmak istememişlerdir, aday olmamışlardır.
2. Ereğli’nin kanaat önderleri doğrudan kişiler üzerinde kanaat bildirmemiş ve taraf olmamaya özen göstermişlerdir.
3. 35 yıldır Partiler arası geçişler çok hızlı olduğundan insanların siyasete ve yerel liderlere güveni azalmıştır.
4. Siyaset, özellikle gençlerin ilgi alanı dışına çıkmıştır.
5. Bayanların siyasette yer almasına yönelik artan oranda bir çaba gösterilmediği içinde maalesef sayı vitrinle sınırlı çok düşük düzeyde kalmaktadır.
Sürpriz şekilde ,Secimler öncesi il sayısının artırılması ülke geneli siyaseti hareketlendireceği gibi Ereğli'yi de bir hayli hareketlendirecektir
Bundan 30 yıl öncesine kadar Ereğli çevresinde il olan Karaman ve Aksaray’a göre hem yaşam kalitesi ve nüfus olarak hem de gelişme açısından, daha öndeydi . Bugün ise nüfusu gittikçe düşen ve hızlı biçimde dışarıya göç veren bir ilçe konumundadır. Karaman ve Aksaray illerinde 6 organize sanayi aktif hale gelmiş göç oranları hızla azalmış ve sanayi, yüksek öğrenim , yollar havalimanı gibi yönleriyle daha gelişmiştir İl olması durumunda en az bir adet üniversitenin kurulması garanti altına alınabilecektir. Fakat bu gelişmeler zor da olsa il olmadan da gerçekleştirilebilir. Ancak il olmak Ereğli’nin kaybettiği gelişimi daha hızlı telafi edecektir. Ayrıca il olması durumunda büyüklüğü ve ekonomisiyle devlete daha fazla yük olacağı da düşünülemez. Hem tarihi alt yapısı hem gelişime dair vizyonu hem de insan gücü il olmasını kolaylaştırıcı faktördür.
Ereğli il olması durumunda vilayetlik ile daha profesyonel bir yönetim tazına kavuşacak kamu kurum ve kuruluşları organizasyonu bir üst seviyeye çıkacak 2500 kamu personeli gelecek ve devletin yatırım imkânlarından faydalanması kolaylaşacaktır. Çünkü şu anda şehirdeki hükümet ve belediye kurumları fonksiyonellik yönüyle tam işlevsel değildir.35 yıldır belediye bu dar gömlekten fazlaca etkilenen giderek artan politik türbülansa maruz kalan kamu kurumudur. Kurumda maalesef siyasi çekişmeler artmıştır. liyakate göre atamalar konusu ve hizmet kalitesinde son 35 yıldır düşüş ve pek çok faktörler nedeniyle sonuçta gelinen nokta başkanların tekrar 2. Dönem seçim kazanamamalarıdır.
Belediye ile devlet, teknokratla siyaset adamı hedefleri gerçekleştirmek için işbirliği ve uyum içerisinde olduğu takdirde ülke ciddi bir mesafe alır. Bu konuda sıkıntıların nedeni devlet-vatandaş, belediye-hemşehri arasındaki güven bunalımıdır. Güven bunalımı temelde bir zihniyet problemidir. Hemşehrilerinin çıkarı olmadan belediyenin çıkarı olamaz.
Yerel nitelikli kamu hizmetlerinin bir kısmını yapan belediyeler ile bu hizmetlerden faydalanan hemşehrilerin ilişkileri, yerel demokrasileri meydana getirir. Belediye yönetiminin bir kısmını hemşehrilerinin oyları ile seçilen Belediye Başkanı ve meclis üyeleri, diğer bir kısmını da belediyenin kadrolu memur ve işçileri oluşturmaktadır. Belediyelerin başarısında teknik kadro gereklidir ama bi o kadarda halka yakın ve halkla iç içe olmak önemlidir. Belediye yönetimi "siyaset" yapmaktan ziyade "riyaset" yapmaya yakın olmalıdır.
Değerlerin aşınması, çıkarcılığın ön plana geçmesi, haksız iş yapan ve yaptıranların yüzlerinin kızarmaması çağımızın en büyük hastalıklarıdır. Bir diğer problem, kamu yönetimi işleyişinde verimlilik problemidir. Kamu çalışanlarının tutum ve çalışmaları hemşehriler üzerinde etkilidir.
Devletin ve belediyelerin varlık sebebi vatandaşların ve hemşehrilerin ihtiyaçlarını karşılamaktır. İhtiyaçların neler olduğu, nasıl ve hangi kaynaklarla karşılanacağı siyasetin ve ekonominin cevap aradığı konulardır. Tüm kamu hizmetleri hemşehrilere adalet, eşitlik, verimlilik ve tarafsızlık içinde sunulmalıdır. Aslında belediyelerin başarısı yapılan hizmetler kadar bu ilkelere uyulmasına da bağlıdır.
Şehirde 4 şey geriye gidişin özelliği gibi görünmektedir.
1-şikayetcilik
2-dedikodu
3-Aşırılık
4-Kötümser bakış acısı
Secim sonuçlarında 2 dönem seçilemediklerine bakıldığında ise Başkanların Bakış acısını değiştirmek ve kendini karşışın da ki nin yerine koyabilmek ,Şahıs ve olayları akıl ve kalp gözünden şüzgeçin den görebilmek , Hak yememek, İradeye hakim olmak , Uyumlu olmak , Ruhsal farkındalık yönüyle sonuçta başarısız oldukları ortadadır.
Zamanımızda artık bireysel beceriler artık sorunları aşmaya tek başına yetmiyor
Bu kural belediye başkanları içinde geçerlidir.
Yüksek performans ve uyumlu çalışma modeli
-Bireysel kaliteye,
-Ekip kalitesine,
-Yönetim kalitesine oluşturulmasına bağlıdır.
Verimlilik işi doğru yapmaktır, Etkinlik ise doğru işi yapmaktan geçer. Verimli ve başarılı olmada kişilerin bilgi ve kabiliyetleri yetmez, günümüzde insan ilişkilerinde uyum ve hayata bakış acısı duygusal olgunluk ve duygusal zeka ile bireysel başarıyı bireysel kaliteyi büyük oranda belirlerken çok ortaklı girişimler ve yeni iş alanları ve oluşumlarında kaderini etkilemektedir.
Gelişen ve değişen dünyada diğer kurumlar gibi belediyelerde trendlere ayak uydurmak durumundalar.
- çağımızda her türlü işte daha çok ekip çalışması yapılacak
-her düzeyde daha çok liderlik davranışına ihtiyaç duyulacak
-etik önem kazanacak,
-her iş mutlaka elektronik ortamda ölçülecek
Ereğli'de her türlü iş organizasyonda eksik olan ekip çalışması noksanlığı sinerji noksanlığı sizce de fazlaca belediyede de eksik değil mi ?
Mustafa Özyıldız
Kastamonu Üniversitesi
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.