Mustafa Özyıldız
EREĞLİ VE EREĞLİLİ,FARKLI VE İLGİNÇ BİLGİLER
Ereğli ismi birden fazla ülkede ilçe belde, mahalle ismi olarak ifade edilen nadir yer isimlerindendir.
(İtalya, Kırım, İstanbul-Fatih, Kocaeli- Karamürsel, Zonguldak, Makedonya, Yunanistan-Midilli-Karpathos)
Anadolu’da sönmüş volkan özelliği taşıyan 9 dağdan 5’ ini (Hasan Dağı, Melendiz Dağı, Karacadağ, Erciyes, Karadağ)bulutlu olmayan bir günde çıplak gözle görebileceğiniz tek yerleşim merkezi Ereğli’dir.
Türkiye geneli, konar –göçer Yörükler ve Türkmen Aşiretleri tarihi içerisinde Yörüklere ait kıl çadır ve Orta Asya tipi Türkmen keçe çadırın (yerelde topak ev şeklinde ifade edilir) aynı dönemlerde yoğun kullanıldığı tek yerleşim yeri Ereğli’dir.
Türkiye’de erozyon ve çölleşme belirtileri gösteren ve 100’e yakın obruk oluşumları ile yeraltı sularının çekilmesi sürecini yaşayan sahaya en yakın ve büyük yerleşim yeri Ereğli’dir.
Ereğli tarihte ilginç olayların yaşandığı kentler arasındadır. Osmanlı Devleti’nde şehirde vakıfların çokluğu ve Haremeyn vakıfları bulunması dolayısı ile Darussaade tarafından gönderilen yetkili eliyle yönetilen bu küçük kentte askeri organizasyonda bulunmamakta idi. Osmanlı toplumunda Hz. Peygamber soyundan gelen Seyyid ve Şeriflere büyük saygı ve sevgi gösterilmekte ve kendileri bir takım resim ve harçtan muaf tutulmakta idiler. Kentte 1584 ‘lerde bu şekilde 10 kişi yaşarken, 1659 ‘larda bu sayının hızlıca 2000’lere çıktığını görmekteyiz. Bunlarla ilgili şehir sakinlerininşikâyetlerinin artması dolayısı ile Köprülü Mehmet Paşa duruma el koymuş, gönderdiği heyet tetkikler ve çalışmalar sonucu bu 2000 kişiden yalnız 20 kişinin gerçek Seyyid ve Şerif olduğuna hükmetmiş diğerlerinin bazı haklardan yararlanmak için sahte Seyyid ve Şerif belgesi aldığı belirlenmiş ve bunların içinden de 5 kişinin Yahudi olduğu tespit edilmiştir Bozuluş Türkmenlerinden.
Ereğli şehri ağırlıklı olarak konargöçer toplulukların yerleştikleri bir bölgedir. İlçemizde Beğdili, Horzum, Işıklı, Homanlı, Tekeli, Avşar ve Varsak Türkmenleri/Yörükleri ile Dulkadiroğullarından sayılan Bekdik boyları ilçemizde en yoğun olan Türkmen/Yörük taifesidir. Kentte yörecilik tabirine uygun ve merkez ilçe nüfusunun içerisinde her birinin toplam nüfusun % 12-19sini temsil ettiği Ayrancılı, Bettik, Dağlı, Yörük, Dereyüzlü dediğimiz yerli nüfus arasında bir kategoride bulunmaktadır.
Ayrıca Balkanlardan ve Kafkasya’dan göç edenlerin ve muhacir olarak adlandırdığımız nüfus içerisinde az sayıya sahip olmakla birlikteSümerbank Bez Dokuma Fabrikası dolayısıyla ülke geneli göç alan kentte, Çerkezler,Çeçenler, Kozana ve Pomak Macırları, Arnavutlar, Arap ve Mısır göçmenleri,Kırım Tatarları,Nogay Tatarları,Balkan Çingeneleri,Boşnaklar ve cumhuriyetin ilk yıllarına kadar 100 haneyi bulan Rumlar ve bugün büyük kentler ve İstanbul ile yurtdışına göçmüş bulunan 150 hane civarındaki Ermenileri de kentin diğer tarihi sakinleri olarak sayabiliriz.
Ereğli’den ayrılan gayrimüslimlerce Osmanlı döneminde İstanbul’da yaptırılan kilise halen ayakta olan Balıklı Kilise’dir.
Ereğli Bahri Dağdaş Şeker Fabrikası üretimi şeker, kalite yönüyle Türkiye’nin en iyi, aranan 1.kalite şekeri kabul edilmektedir. Buna sebep olarak ta toprak yapısı, sukalitesi, iklim vb. gösterilmektedir.
Milli mücadele dönemi kahramanlarından Kazım Karabekir Paşa’ya Ereğli’de yemiş olduğu tiriti çok beğenmesi dolayısıyla isteği üzerine bu yemeğe ismi verilmiştir
Osmanlı ordusunda barutun kullanılmasının yaygınlaşması ile Ereğli yöresindeki maden ocaklarının önemi arttı. Bölgeden Kara barutun hammaddesi olan kükürt ve güherçile önemli miktarda üretilmekte ve İstanbul Baruthanesine gönderilmekte idi.
Türkiye’de ilk banka özelleştirmelerinden olan Sümerbank Bankasını Ereğli’li Hayyam Gariboğlu almıştır, Hayyam Gariboğlu yurtdışında da ilk banka sahibi Ereğlilidir.
Ereğli 1980-2000 yılları arası Ülke geneli 3 büyük kent Üniversiteleri ve top 10 listesindeki Üniversitelere ve bölümlere nüfus oranına göre kıyaslandığında en fazla öğrenci gönderen kenttir.
Ereğli, 1946 yılından günümüze kadar belediye başkanları için 2 dönem üst üste belediye başkanlığı kazanılamayan nadir şehirlerdendir.
3 büyük kentlerden, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yapan Ereğlili ilk kişi İstanbul Ticaret Odası eski Başkanı Murteza Çelikel’dir.
1900 yıllarda Almanlarca Hicaz ve Bağdat Demiryolu projesi kapsamında Gülbahçe semtine yapılan, ırmak geçişi amacıyla hizmete alınan ve şuan hastane yolunda Raşit Tolun ismi ile demiryolu geçişi olarak kullanılan perçin köprü Türkiye’deki ayaksız en uzun metal perçin köprüdür ve halen 1 asırdan bu yana ayaktadır.
Alman vatandaşı ilk Avrupa Parlamentosu üyesi Türk, çocukluğunu ve gençliğini Ereğli’de geçirmiş olan Vural Öger’dir.
Ereğli Bez Dokuma Fabrikası, Cumhuriyetin ilk döneminde, Konya’ya yapılmış en büyük entegretesis olma özelliğini taşımaktadır.
Ereğli Sümerbank bez fabrikası kurulmasını müteakibenşehirde, ülke genelinde şehir nüfus oranına göre, çalışanlarca en çok kooperatif kurulmuş şehirdir.
Ereğli Sümerbank Bez dokuma fabrikası, kurulmasını müteakipdönemde nüfusuna oranla yurtdışından gelenler ve başka vilayet doğumlu olanların en fazla yaşadığı kent idi, bu özellik 1975’li yıllara kadar da devam etmiştir.
Er Sevag Şahin Balıkçı olayında,(aslen Konya Ereğlili, Üniversite mezunu, Ermeni kökenli, 1 Nisan 1986 doğumlu,) Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik hizmetini yerine getirirken 24 Nisan 2011 tarihinde Batman da ölümü nedeniyle Ermeni vatandaşlarımızca acılan Şehitlik davası bu tarz Türkiye geneli acılan ilk davadır.
1981 Atatürk yılı, yılın Öğretmeni Ereğli’den Celalettin Set’tir.
Abitter isminin kullanıldığı ülke geneli tek kenttir.
Türkiye geneli en geniş, eğimsiz düzlük alan, Ereğli’dedir.
Ereğli’ye ait olan Lüks Ereğli firması toplu taşıma sektöründe yolcu, sefer sayısına oranla ülke geneli en az ölümlü kazası olan seyahat firması özelliği taşımaktadır.
Ermeni tehciri döneminde, demiryolu hattı geçen vilayetler içerisinde, Ereğli Yerel Önderleri vasıtasıyla Ermeniler ’in kentte kalması hususunda inisiyatif kullanan ilk kenttir.
Türkiye’de ırmağın kent merkezini dört koldan çevreleyip arklarla geçtiği tek kent Ereğli idi.
Türk tasavvuf müziği enstrümanı olarak bilinen, bir nevi Konya’nın enstrümanı sayılan neyin imalatında hammadde olan kamışın ülke geneli en çok yetiştiği yer, anavatan Ereğli’dir.
Tarihi İpek Yolunun önemli bir hattının güzergâhındaki, Akgöl ve geniş sulak alanla birlikte yanı başında Torosların yükseldiği kadim Ereğli şehri,
Tarihsel, ekonomik, sosyal, kültürel, coğrafi yönleriyle dönemsel olarak farklı yönleri ön plana çıkabilmiş nadir şehirlerdendir.
Ereğlili bireysel başarıda her dönem 10 numara olmayı bilmiştir, Siyasette iş dünyasında ve akademik alanlarda, bürokraside dönemsel olmakla birlikte hemşerilerimiz önemli görevler alabilmişlerdir. Ereğliler, her dönem, legal –illegal çok farklı türde ve ciddi yada ilginç kategoride iş oluşum ve aktivitelilerdebulunmuş, kritik organizasyonlar, sansasyonel, popüler etkinliklere katılmışlar ya da ilişkilendirilmişlerdir.
Orta Anadolu dünya tarihinin merkezidir. İlk medeniyet merkezlerinin kurulduğu çok sayıda yerleşim bu bölgede olup, dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Ereğli (Neolitik Çağ M.Ö.7bin-)Çumra, Çatalhöyük gibi yerleşimler sakinlerine benzer ilk tarımcı toplulukların yaşadığı yerleşim merkezidir. Ereğli’deki 5-6 höyükte , Arkeolojik kazı sonrası bu ispat edilmiş olacaktır.
Orhan Pamuk'un üzerinde altı yıl çalıştığı son romanının konusu, Ereğlili, bozacı Mevlüt, satışta olan roman Kafamda Bir Tuhaflık’ta hemşerimizinbir aşkhikâyesi ve modern zamanlarda bir hayat hikâye ediliyor.
Orhan Pamuk ‘un neden son romanındaki kahramanı neden Ereğliliden seçtiğini ve bozacılığın Ereğli’deki mesleki durumunu analiz edip etmediğini bilmiyoruz.
Avrupa’nın tek parça en büyük meyve bahçesi(Elma) Ereğli’dedir. Bülent ve Ali Özler kardeşlere ait 700 futbol sahası büyüklüğündeki bahçede 12 çeşitte yıllık 20bin ton elma üretilmekte ve daimi 250 işçi çalışmaktadır.
Osmanlı padişahlarından 4. Murat Ereğli’ye gelmiş, şehrin sosyal problemlerine bizzat müdahale etmiş ilk padişahtır. Şehrin içtimai meseleleri ile alakalı tasarrufta bulunmuştur.1638 yılında gelişinde İvriz’de mesire alanında otağ kurmuştur ve konaklamıştır.
Ereğli Akgöl sulak alanının varlığı ve İvriz’in uzun mesafeli ırmak oluşu sebebiyle yeterli nemlenme oluşu temin edildiğinden Ereğli ile İvriz ırmağı arasındaki Dere yüzü dediğimiz sahanın büyük bölümü 1930’ lu yıllara kadar 3 asırdır ülkenin en geniş ceviz ağacı popülasyonunun bulunduğu saha idi.
Başbakanın konuşma yaparken dilini arı soktuğu ve konuşmasını tamamlayamadığı şehir Ereğli’dir. (Yıl 1960, merhum Başbakan Adnan Menderes)
Türkiye geneli, meşhur ilk gangster Ereğlilidir.(Necdet Elmas)
Necdet Elmas geri istikamette araç sürme hız rekoru sahibidir ve bu rekor hala kırılamamıştır.
Ereğlilerin hissedar olduğu büyük firmalarca yapılan arkeolojik ilk sponsorlukprogramı, Yüksel Holding ‘in Çorum’da Hitit dönemi baraj kazıları çalışmasıdır.
Türkiye geneli en büyük ahşap restoran (regülatör tesisi) Ereğli ‘de idi.
Türkiye geneli en az yağış alan bölge nüfus büyüklüğüne göreEreğlidir.
Ereğli yerelde teneke peynirde denilen beyaz peynir üretiminde ülke geneli 1.sıradadır.
Ereğli beyaz kira üretiminde Türkiye geneli 1. Sıradadır.
Ereğli siyah havuç üretiminde Türkiye geneli üretimde 1. Sıradadır
Akgöl ve civarı sulak alan ülke geneli 21500 ile büyüklük sıralamasında 1. Sıradadır.
İvriz Kabartması bölgesinde bulunan Kızlar Sarayı olarak adlandırılan manastır,Anadolu’daki ilk manastırlardandır.
Anadolu Selçuklu Devletinde, Melik Sencerşah 1182 tarihinde Ereğli’yi başkent yapmıştır.
Dokumacılıkta kullanılan, bitkisel kaynaklardan elde edilen kök boyanın miktar ve çeşitlilik olarak üretildiği en önemli merkezlerden biri Ereğli idi.
1850-1930 yılları arası Türkiye’de nüfusa oranla en fazla klasik Un değirmeni (Elektriksiz çalışan)Ereğli’de idi.
(İvriz Irmağı güzergâhında kent merkezinin muhtelif yerlerinde 29 adet su güçü ile çalışan farklı büyüklerde değirmen bulunmakta ve ülkenin un ihtiyacının 1/5 buradan karşılamakta idi.)
Akgöl ve civarı sulak alan ve sazlıklarda belirli dönemlerde yıllık 1 milyon bağ kamış üretimi
Ülke geneli en fazla en kaliteli sazlık kamış üretilen bölge idi.
Akgöl sulak alanı çeşitlilik olarak ülke geneli için göçmen kuşların en çok bulunduğu sulak alan idi.
Dünyada yapılan ilk tarım anıtı ( İvriz Kaya Kabartması) Ereğli’dedir.
Ereğli’nin ilk yerel Sülün Osman’ı şu an hayatta olmayan Ahmet Koç’ tur. Yaşı 55 ve üstü olanlar iyi hatırlarlar.
Ereğli (Merkez Ulucami ile belediye arasındaki bölgede) Kalesi 638’de Antakya’nın İslam ordularınca fethinden sonra ,Herakles tarafından İslam ordularını durdurmak amaçlı yaptırdığı ilk kalelerden olup ,Üçgöz,Çahı,Cinler yönlerinden girişli 3 kapısı mevcut idi..1457 ‘de kale Fatih döneminde Rum Mehmet Paşa tarafından yıkılmıştır.
Akgöl sulak alanı ülke geneli 35 yıl içinde en hızlı kuruyan, sulak alandır. Bu sebeple de en hızlı iklim değişikliğinin yaşandığı kenttir, Ereğli.
Türkiye’de manyetik alan oluşumu itibariyle 3 yanardağa cephe tek şehir Ereğli’dir.
Milli mücadele Kuvayı Milliye hareketini başlatan il ve ilçelerin içerisinde Ereğli ilklerdendir.
1987 yılında, Başbakana tazminat davası açan Ereğlili, Yayıncı Süleyman Ege'nin yakılan 133 bin kitabı nedeniyle Başbakan Turgut Özal hakkında açtırdığı davada 140 milyon liralık tazminat istenmiştir. Bu dava Ereğlilerce açılan bu tarz, ilk davadır.
Türkiye’nin en popüler NebbaşıEreğli’den çıkmıştır.
Prof. Dr. Gülay Sert, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölümü öğretim üyesi olan hemşerimiz Konya Çatalhöyük te kazılarda bölgenin ve höyük alanının turizme ve arkeolojiye kazandırılmasında en çok emeği geçen bilim insanıdır.
Türkiye’de, döneminin en uzun boylu adamı, spiker, basketbolcu (Halil İbrahim Kuzucu) Ereğlilidir.
Türkiye’de, nüfusa göre en çok bisiklet sayısı Ereğli’dedir. Ortalama haneye 2 bisiklet düşmektedir.
Ereğli mavraları (avcı ve şehir mavraları)farklılığı ile genel kabul görmüş ve Türkiye literatürüne girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde hicaza gönderilen en iyi bulgurluk buğday Ereğli’de üretilmekte idi.
Ereğli bölgesi, Bizans İmparatorluğu dönemi başpiskoposluk merkezlerinin ilklerindendir.
Ereğli, Osmanlı İmparatorluğu döneminde taht kavgaları ve veliahtlık mücadelelerinde cem sultan ve şehzade Mustafa vakalarında kritik öneme sahip mekân konumundadır.
Mimar Sinan’ın kent merkezlerinde yaptığı 6 adet kervansaraylardan bugün ayakta kalan tek eser Ereğli’deki kervansaraydır.(Rüstem Paşa Kervansarayı)
Ereğli yöresi belirli bir dönem ülke geneli kök boya ile üretim yapılan en önemli halı üretim merkezi idi.
Ereğli'de bilinen ve yaygın tüketilen divle deri tulum peyniri ünlü Fransız Rokfor peyniri ile yarışabilecek ülke geneli tek peynirdir.
Ereğli yöresi nüfusa göre en çok define merakının ve arayıcısının bulunduğu kentlerimizdendir.
Ereğli’de 1955-1985 yılları arası ülke genelinde nüfusa göre kurulan futbol kulübü sayısı ile 1. Sıradadır. Kurulan ilk futbol takımı da Sümerspor’dur
Ereğli’nin cumhuriyet döneminde ilk profesörü F. Nafiz Uzluktur.
Ereğli’den 3 dönem milletvekili seçilen ilk kişi M Fuat Gökbudak’ tır. (1946 öncesi 3 dönem)
Ereğli’den Milletvekilliğini müteakiben bürokratik ilk görev alan kişi M Fuat Gökbudak’tır
(1946 çalışma bakanlığı denetçiliği,1947 işçi sigortaları genel müdürlüğü hukuk müşavirliği,1949 Sümerbank maliye bakanlığı üyesi) görevlerinde bulundu.
Ereğlinin bürokratlık yapan ilk profesörü Şaban Karataş’tır.(TRT genel Müdürü)
Ereğli’de, Atatürk tarafından manevi evlatlık teklif edilen tek kişi 19 Mayıs 1919 doğumlu Şekibe Başlangıç’ tır ve kendileri Ereğli’de yaşamaktadır.
Osmanlı imparatorluğunun 1900 den sonraki ilk projesi Bağdat Demiryolu ve Hicaz Demiryolu inşası kapsamında Kasım 1903’te başlanan Konya ile 200 km. ötedeki Ereğli Bulgurlu arasındaki bölümün yapımıdır. Demiryolu yapımı hızla ilerledi ve Osmanlı hükûmetinin projenin giderlerini karşılamak için tahvil çıkarmasından 19 ay sonra Bağdat Demiryolu’nun Konya ile Ereğli Bulgurlu arasındaki kısım 25 Ekim 1904’te işletmeye açıldı.
Ereğlili ilk mebuslardan olan M. Fuat Gökbudak oğlu İlhan Gökbudak Ereğlili ilk diplomat olup Şili büyükelçiliği yardımcılığı görevinde bulunmuştur.
Öger holding, Vural Öger şirketince Başrolünde Ferhan Şensoy'un yer aldığı Şans Kapıyı Kırınca filmi Ereğlilere ait şirketlerce ve 3 milyon dolar maliyetle çekilmiş ilk filmdir.
Ereğlili ilk devlet sanatçısı Suna Kan ‘dır.
İvriz Sümerbank elektrik santrali ülke geneli ilk yapılan santrallerdendir.
Ereğlili ilk bestekâr Mustafa Seyran’dır.
Ereğli bir asır içerisinde, Ereğli’de en fazla yabancı ülke vatandaşı mülteciyi konuk etme(Suriyeli) rekoruna 2015 yılı içinde 2500 kişi sayısı ile ulaşmıştır.
Ereğlili ilk popüler ses sanatçısı Nadide Sultan’dır(nadide Türkoğlu)
Ereğlili olmayıp Ereğli’de yetişen ilk popüler ses sanatçısı FeryalÖneydir.
Ereğlili birisine ait isim verilen ilk yurtdışı eser, UygurGökbudak köprüsü, ABD Cihagoşehrindedir.
Ereğli’de eğitim kurumlarına verilen isimler dışında, isim verilen ilk eser, TRT Erzurum bölge müdürlüğünde stüdyolara Şaban Karataş ismi verilmiştir.
Ereğlili ilk YÖK üyesi Prof.Dr. Berrak Kurtuluş ‘tur
Ereğlili ilk devlet üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’dır.
Ereğlili ilk vakıf üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Berrak Kurtuluş’tur(Gedik Üniv.-İST)
Ereğlili ilk parti genel başkan yardımcılığı yapan kişi Murteza Çelikel’dir.(DSP)
Ereğlili ilk parti genel başkanı Ali Talip Özdemir’dir. (ANAP)
Ereğli’ye ilk Radyo Evi S.F.M. Nurdoğan Erkek kurmuştur.
Türkiye’de ilk kalp kapakçığı takılan kişi Ereğlilidir.(Halil Özyıldız)
Ereğlili 3 büyük kentlerden ilk belediye başkanı olan kişi Ali Talip Özdemir’dir.
Ereğli’den ilk Bakan çıkan kişi Faruk Sükan ‘dır.
Ereğlili ilk Bayan Bakan Nimet Çubukçu ‘dur.
Ereğlili ilk bayan Vakıf Başkanı Halide Arık’tır.(ER-VAK )Şehirde Rehabilitasyon Merkezi inşasını gerçekleştirmiştir.
Ereğlili ilk Kadın girişimciler, yatırımcılar Dernekleri başkanı Nagehan Sılkım’dır.
Ereğlili ilk bayan belediye başkan yardımcısı Hatice Süllü’dür.
Ereğlili ilk teknik öğrenim görmüş belediye başkan yardımcısı Zuhal Savaş’tır
Ereğli dışında Ereğlili ilk bayan belediye başkan yardımcısı İst-Ümraniye Belediyesi, Türkan Öztürk’tür
Kurtuluş Savaşı dönemi ilk askeri havaalanı projesi Ereğli Çayhan kasabasına projelendirilmiş olup Daha sonra inşasından vazgeçilmiştir.
1997 yılında Ereğli-Karapınar arasında meydana gelen kaza, Türkiye tarihinin en fazla ölümlü,acılı, yangınla sonuçlanan kara taşıtı kazası olup, 49 kişi ölmüştür.
Selçuklular ve Osmanlılar döneminde ordunun ağır nakliye aracı olarak kullanılan camızları ve savaş atları tedariki, atcekenoymaklar vasıtasıyla fazlaca bu bölgeden karşılanmıştır.
Ereğli’de Osmanlı devleti döneminde ilk arkeolojik kazı ve faaliyet ambar köyünde SidimeraLahtinin bulunması ve İstanbul’a naklidir.
Ereğli’de Cumhuriyet dönemi ilk arkeolojik kazı ve faaliyet Prof.Dr. Beyhan Karamagaralı tarafından türbe mahallesinde yapılan Şeyh Şahabettin Türbe ve Ömer Ağa Yatırı kazıları olup bulunan II. Mahmut' a ait altın sikkeler, Selçuklu dönemine ait çini parçalar, sırlı seramik ve mimari süsleme olarak sutukolar bulunmuştur.
Ereğli ilçesi forası içinde endemik bitki türü Alyssum L.(Kuduzotu)’ dur. Türkiye geneli sadece birkaç yerde bulunan (kırmızı benekli)alabalık, ivriz kırmızı beneklisi bölgemize has türlerdendir.
Ereğli bölgesi, Halkapınar –Ayrancı hattı Toroslara paralel rüzgârlar Literatüre İvriz rüzgârları şekliyle girmiştir.
Ereğli bölgesi mevcut at pansiyonculuğu tesisleri, yarış atı çiftlikleri 17’ye ulaşan sayısı yanı sıra yarış atlarının yaz dönem konaklaması imkânlarının büyüklüğü acısından ülke geneli en fazla tesis ve kapasiteye sahip şehir konumundadır.
Ereğli’de, ihalesi yapılan ve kısa sonra uygulamaya alınacak olan Kapalı Sulama Sistemi Projesi ülke geneli bu tarz ve özellikte ve alan genişliğinde ilk proje olacaktır.
Mustafa Özyıldız-ANKARA
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.